KÖK VE TÜREVLERİYLE KUR'ÂN KELİMELERİ ÇALIŞMASI
FaaliyetlerYoğun bir çalışma ve saygın bir kadroyla gerçekleştirilen uzun soluklu bir çalışmadır
KÖK VE TÜREVLERİYLE KUR’ÂN KELİMELERİ çalışması, Kur’an Çalışmaları Vakfı’nın yoğun bir çalışma ve saygın bir kadroyla gerçekleştirdiği KUR’ÂN KELİME VE KAVRAMLARINI ihtiva eden uzun soluklu çalışmalardan biridir.
Bu çalışma, kadîm köklerinden başlayarak Kur’ân kelimelerinin izini sürmektedir. Kelime köklerinin, diğer Sâmî dillerle anlam alâkasının belirginleştirilmesi, bizzat Kur’ân-ı Kerîm’de yeni (şer‘î) anlamlar yüklenip yüklenmediğinin tespiti, İslâm tarihinde anlamlarının değişip değişmediğinin, terimleşme süreçlerinin ve değişik alanlardaki kullanım biçimlerinin ortaya konulması, çalışmanın temel hedeflerini oluşturmaktadır.
ORTAYA ÇIKIŞ ÖYKÜSÜ
Kur’ân’ın doğru anlaşılması ve dinin özünün katıksızca dile getirilmesi için Kur’ân kelime ve kavramlarını ihtiva eden bir çalışma yapılması düşüncesi benimsendi.
Bu çalışmanın, dar ve küçük bir kesim için değil, geniş kitlelere nesnel bilgi edinme konusunda yardımcı olacak bilimsel temelli bir yapıt olması kararlaştırıldı.
Kur’ân-ı Kerîm’i kendi kelimeleriyle anlamanın ve anlama ufkunu genişletmenin bir kilometre taşı olması hedeflendi.
Eserin, uzmanlık alanlarında yetkin bilim insanlarından oluşan bir heyet tarafından kaleme alınması uygun görüldü ve ilgili bilim dallarına mensup uzmanlardan bir kadro oluşturuldu.
Çalışmaya katılan bilim insanlarıyla pek çok çalıştay yapılarak kelimelerin sahih anlamları ve kavramların bilimsel tanımları ortaya konulmaya çalışıldı.
Sonunda müşterek yürütülen ve yapıcı bir işbirliği için büyük çaba harcayan değerli bilim insanlarının üstün gayretiyle bu eser ortaya çıktı.
DİĞER ÇALIŞMALARDAN FARKI
Kur’ân kelime ve kavramlarıyla ilgili çok sayıda çalışma bulunmakta ve her biri bir boşluğu doldurmaktadır. Bu çalışmayı emsallerinden ayıran en temel özellikler şunlardır:
- Bu çalışmada Kur’ân kelimelerinin bir kısmı değil, tamamı ele alınıp, eserin içeriği çerçevesinde analiz edilmeye çalışılmıştır.
- Kelimelerin anlamlarıyla yetinilmemiş; genelde yapıldığı gibi lugavî ve ıstılahî anlam cenderesine sıkışıp kalınmamış; onların köküne inerek isabetli anlamlar tespit edilmeye çalışılmıştır.
- Bu çalışmanın, salt sözlük veya kavram sözlüğü yahut konu tefsiri ya da ansiklopedi olmaması; bunların belki de hepsinden özellikler taşımasıdır. Zira sözlükler kelimelerin dildeki “tüm” anlamlarını bağlam ve bütünlük gözetmeden, hangi ilmî disiplin ve sistem içerisinde kullanıldığına bakmadan yansıtmakta; terimleşmiş anlamları ortaya koymakta yetersiz kalmaktadır. Buna karşılık, terim ve kavram sözlükleri de kavramları kökenlerinden bağımsız hatta yer yer ilişkisiz şekilde verebilmektedir. Bu çalışmada ise her iki sakıncalı tutumdan da uzak durulmaya çalışılmıştır.
- Bu çalışmanın, en önemli farklarından birisi de kelime köklerinin diğer Sami dillerindeki karşılıklarına yer vermesidir. Bu bağlamda İbranice, Süryanice, Akadça, Habeşçe, Aramice gibi Sami diller dikkate alınmış, bununla Kur’ân kelime ve kavramlarına dair bu çalışmayı daha da zenginleştirmesi amaçlanmıştır. Çünkü Kur’ân’daki kelime köklerinin Sami dillerdeki karşılıklarının bilinmesi Kur’ân metninin ilk anlamının tespit edilmesine ve daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır.
SONUÇ
Bu çalışma, Kur’ân’daki kelimelerin kök, dil ve Kur’ân’daki kullanımlarından İslam geleneğindeki yaygın tanımlarına kadar değişik alanlardaki kullanım biçimlerini yeniden ele almaya ve tefsir tarihinde kavramların kazandığı anlamların disiplinli bir şekilde açığa çıkarılmasını sağlamaya yönelik ciddi bir adımdır. Bu yüzden çalışma bu yönüyle ileride yapılacak ayrıntılı kavram tarihi ve analizi çalışmalarının temelini oluşturur.
Bu çalışma bir ansiklopedi veya sözlük çalışmasından farklı olarak Kuran'da yer alan bütün kelime ve edatların anlamlarına dair hem bütüncül hem de Kuran'ın kendi içindeki bütünlüklü anlamı ortaya koyma ayrıcalığına sahiptir.
Kuran lafızlarının İslam medeniyetinde bilimler ve kurumların inşasındaki kurucu etkisini oldukça açık bir şekilde takibe imkan verir.
Arapçanın Sami dilleriyle irtibatını göstererek tefsir faaliyetini anlama ve bizzat bu faaliyeti icra etmedeki rolünü ifşa eder.
Son olarak bu çalışma, Türkiye’deki Kur’ân çalışmaları birikiminin geldiği noktayı gösterir. Zira bu denli kapsamlı bir çalışma, tamamen Türkiye’deki imkânlarla gerçekleştirilmesi bakımından önemli bir eşiğe işaret eder.
Hülasa Kök ve Türevleriyle Kur’ân Kelimeleri, dilin ve kelimelerin düşüncenin karakterini belirlediğini yakından tecrübe eden bir ekip tarafından bilimsel diyalog yöntemiyle hazırlanmış; bu yapılırken bireysel öznellikten ziyade paylaşılmış öznelliğe yer verilmiş ve ortak ölçütlü arayışlarla mümkün mertebede anlam yelpazesinin tam temsili hedeflenmiştir.